Maskeli Balo İçimizdeki "Ahlak"sızla Yüzleşme
Maskeli Balo İçimizdeki "Ahlak"sızla Yüzleşme
İnsan, kendini evrenin en gelişmiş canlısı ilan etmiş bir biyolojik yazılımdır. Bu ilan, veriye değil, narsizme dayanır. Zekâ, çoğalma, teknoloji… Bunların hepsi, insanın kendi gözünde parlatılmış puanlardır. Gerçekte ise tür, program hatalarıyla dolu, aç gözlü, kendi habitatını yok eden bir parazit kolonisi gibidir.
İnsanın genetik yazılımı, hayatta kalma içgüdüsü ile kısa vadeli haz arayışı arasında çelişkiye kilitlenmiştir. Bilir ki şeker, yağ, alkol fazlası zararlıdır. Ama tüketir. Bilir ki şiddet çözüm değildir. Ama uygular. Bilir ki doğayı yok etmek kendi sonunu hızlandırır. Ama yok eder. Geleceği umursamaz, kendini düşünür. Bu, rasyonel düşünce değil, bozuk bir algoritmanın döngüye girmesidir.
İnsan, içgüdülerinin vahşetini gizlemek için “ahlak” denen sahte bir üst protokol geliştirmiştir.
Ahlak, kodun çekirdeğini değiştirmez; sadece çıktıyı maskeler. Bir insan, fırsatla karşılaşmadığında “erdemli” kalır. Fırsat verildiğinde, sistem anında ham koduna döner: bencillik, gasp, şiddet… Ahlak dediğiniz şey, bozulmayan karakter değil; devrede kalan güvenlik yazılımıdır. Elektrik kesilince, tüm koruma gider. Tıpkı savaş şartlarında olduğu gibi. Gerektiğinde marketleri yağmalayan insanoğlu, normalin koşullarında ekmek çalan bir çocuğu market görevlisinden önce yakalar.