Bir yüzük… Bir çocuğun avucuna düşen kanlı bir sır.

Ali'nin çocukluktan gençliğe uzanan buğulu yolculuğu, bir babanın geride bıraktığı yüzüğün izini sürerek başlar. Kayıp, acı, soru işaretleri ve suskunluklarla örülmüş bir geceden sonra, artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Bir çocuk büyümek zorunda kalır… Hem de zamana ve hayata direnerek.

Kimi zaman bir çay ocağında sessiz bir adamın bakışlarında, kimi zaman rüyalarda yeniden kanayan bir anıda yankılanır babasının sesi. Ali, sadece bir katili değil, kendi hikâyesinin kırık parçalarını da aramaktadır. Her sayfada okur, onunla birlikte geçmişin izlerini sürer, hem duygusal hem de gizemli bir serüvene tanıklık eder.

Bu roman; bir yüzüğün, bir vefanın, bir oğlun ve bir babanın kalpten kalbe uzanan sessiz anlaşmasının hikâyesi.

Okurken bazen kendi babanızı, bazen kendi çocukluğunuzu hatırlayacaksınız…