Doğadostu Kardeşler, bir buz parçasının üzerinde çaresizce sürüklenmekte olan yavru kutup ayısını kurtarabilmek için büyük çaba harcamaktalar…

Acaba zamanında yetişebilecekler mi?

Kleris, ayıcığın buz parçasının üzerinde tek başına titreyişini gözünün önüne getirdi. İçi burkuldu, çünkü kimse ona yardım etmeye gönüllü değildi.

“Onu böyle ölüme terk edecek değiliz herhalde,” diye fısıldadı kardeşlerine.

Mat, “Acı ama gerçek böyle,” dedi. “Sera etkisi nedeniyle buzdağları parçalanıyor ve her gün kutup ayıları ölüyor. Ne yazık ki hepsini kurtarmak olanaksız.”

Tomas, “Bütün ayı yavrularını kurtaramayacağımızı biliyoruz,” diyerek onun sözünü kesti, “ama hiç olmazsa bu ayıya yardımcı olabilsek…”

Kleris de üsteledi. “Hem tehlikeli de değil, henüz çok küçük bir yavru o!”

Mat, kardeşlerin bu yavru ayıyı kurtarmayı ne çok istediklerini anlamıştı. Sonunda derin bir nefes aldı ve yumuşak bir sesle konuştu.

“Tamam. Siz kazandınız. Onu kurtarmayı deneyeceğiz ama bir şartım var. Hepiniz bana yardım edeceksiniz!”