Yusuf Neda’nın güçlü, açık ve berrak bir bakışı var. Hiçbir zaman kesin vaatlerde bulunacak durumda değildir. Ama bütün hayatı boyunca aklın elçisi ve barışın yapıcısı olarak hareket eden bu adam, fikirleri ve felsefesi aracılığıyla her zaman mümkün olan çözümler öne sürebilmektedir. Bu özelliğinden dolayı üyeleri sadece Ortadoğu ile sınırlı olmayıp Amerika kıtasının, Birleşik Krallığın ve Avrupa kıtasının önemli merkezlerine kadar yayılan Müslüman Kardeşler Cemaatinin yaklaşık çeyrek yüz yıl boyunca Dışişleri Bakanlığını yapmıştır.

İhvan hakkında yazılanların ve yapılan yayınların yaklaşık olarak tamamının doğru olmadığını ısrarla vurguluyor. Bunu pratikte Amerika’ya yönelik 11 Eylül saldırılarından sonra bütün objektiflerin kendisine yöneldiğini gördüğünde net bir şekilde fark etti. Adamın milyon dolarlarla ifade edilen ticarî faaliyetleri vardı. Uluslararası terörü finanse eden adam olarak lanse ediliyordu. Nitekim Kasım 2001 tarihinde ABD ve BM’ye bağlı güvenlik konseyi tarafından terörist listesinin başına yazıldı ismi. George W. Bush onu “el-Kaide Bankası”nın başkanı olarak adlandırmıştı. Hakkında açık açık “bütün kötülüklerin kaynağı” deniyordu. Güvenlik Konseyi 2009 tarihinde onun adını kara listeden silmesine rağmen hâlâ ABD’nin kara listesindeki yerini koruyor. Ona yöneltilmiş kesin bir suçlama bulunmuyor. Bulunduğu her yerde ve başından geçen her hadisede kendisini bu felakete karşı koymaya hazırlıyor. Yalnız ve (derinlerinde fırtınalar kopan) yanıltıcı bir sükunetle geçen bir hayat yaşadı. Bu yüzden hayatından bahsederken dünyanın geleceği uğruna harcanmış bir ömürden bahsettiğini hissedersiniz.