Kendine söylen-me!
Kendine söylen-me!
Bu kitap cevapların değil, soruların kitabı.
Çünkü insanı diri tutan, bulduğu cevaplar değil,
sormaya cesaret ettiği sorulardır.
Her bölüm bir fısıltı, bir çığlık, bir iç monolog…
Kimi zaman kırılgan, kimi zaman bilgece,
kimi zaman da insanın kendi içini kanatan bir itiraf.
Ama her satırda ortak bir hakikat var:
İnsanın en büyük yolculuğu, kendi içine doğru yaptığıdır.
“Kendine Söylen-me” bir teslimiyet değil, bir direniştir.
Hayatın gürültüsüne karşı küçük ama sarsılmaz bir başkaldırı.
Kendi içimizde kurduğumuz mahkemede,
hem yargıç hem sanık hem de şahit biziz.
Ve belki de asıl cesaret,
bu söylenişleri susturmamakta gizlidir.
Bu kitap, her okuyana bir şey sunmaz;
ama kendi iç sesini dinlemeye cesaret edenler için
derin bir yankıya dönüşür.
Çünkü belki de bütün insanlık,
tek bir ortak kitap yazıyor:
Kendi kendine söylenmeye devam edenlerin kitabı.