‘‘Yaşam zor bir yerdi benim için. Tutunmak, kalmak, ait olmak çokça emek istiyordu. Herkesin kolaylıkla yapabildiğini düşündüğüm şey benim için neden böylesi zordu bilmiyorum ama bildiğim en gerçek şey kocaman bir ayrık otu olduğumdu! Uyumlanmak gerekiyordu hayata bir an evvel. Acılarım beni bir sürü adrese sürükledi. Bolca konuştuğum, ağladığım, hatırladığım, kaybolduğum anlar oldu o adreslerde. Hepsine şükran doluyum. Ama bir adres var ki… O adres beni ilk anda âşık etti kendine. İki binli yılların başında tanıştığım ve o günden bugüne dek aşkımın hiç azalmadığı bilakis arttığı bir adres: AİLE DİZİMİ’’

Yaşamda bizi zorlayan birçok durum bizimle ilgili gibi görünse de fark edemediğimiz şey; bunların köklerinin daha derin olduğudur. Duygularımızın kökenine inebilmek için iç sesimize kulak vermemiz gerekir. Bu ses bizi farklı notalara farklı insanlara farklı zamanlara ve farklı alemlere götürür. İşte tam da bu noktada miladı daha öncelere dayanan, sizden çok önce yazılmaya başlanmış bir hikâyenin içinde bulabilirsiniz kendinizi. Bizi hüzünlendiren, öfkelendiren, boşluğa düşüren ne varsa geçmişe ve bugüne dair bir bir seriliverir önümüze Aile Dizimi ile. Psikoterapist Bert Hellinger, bu durumu çok güzel ifade eder, “Dizim bizi görüne nin ötesine geçirir.”

Eğitimci/Aile Dizimi Uygulayıcısı Abadha Eda Karaöz’ün kaleminden çıkan insan hikayeleri sizleri bambaşka bir serüvene davet ediyor. Bu eser ile sizi esir eden geçmiş yaşam senaryolarını hem duyabilecek hem de onlara sesinizi duyurabileceksiniz. Bu adım size kendi yaşam senaryonuzu yeniden yazma şansı verecek. Hazırsanız başlayalım mı?