Hayalimizde hep karanlıklar içinde kalan Orta Çağ, Henri Pirenne’nin bu muhteşem eseri sayesinde tüm görkemiyle gün ışığına kavuşuyor. Pirenne, Orta Çağ’da toprağa dayalı feodal sistemin, ticaretin canlanmasıyla nasıl temelinden sarsıldığını bize birçok şehri örnek vererek aktarıyor. Bu değişim nedeniyle ortaya çıkan orta sınıfın vücut bulması, eğitim öğretimin manastırların tekelinden çıkıp devlet okullarına verilmesi ve halkın yönetim şeklinin tamamen değişmesi gibi sonuçları tek tek ele alıyor.

Pirenne, zihnimizde yarattığı eksiksiz tablo sayesinde kitap boyunca ticaretin merkezi olan Flandre, Ghent, Venedik gibi birçok muhteşem şehirden Orta Çağ’ın sembolü olan kale kentlere kadar geniş bir bakış açısı edinmemizi, bu çağda gerçekleşen değişimin önemini ve yankılarını kusursuz şekilde kavramamızı sağlıyor.