İkinci Yeni Okumaları
İkinci Yeni Okumaları
İkinci Yeni şairleri genel olarak bir samimiyetin şiirini yazmışlardır. Bir şekilde bir araya gelip benzer mısra algısı çerçevesinde ortamı altüst eden bu şairler bloğu, ortaya sürdükleri blöfün icabını yerine getirmişler, “yaşadıkları gibi”nin “aktöre”sini yansıtmaktan çekinmemişlerdir.
Şunu demek istiyorum; bu şairler, neyi düşünüp tasarlamış ve yaşamışlarsa, neyle kucak kucağa gelip, neye elense atmışlar ve neyi kündelemişlerse onun şiirini yazmışlardır.
İyi veya kötü, beğenelim yahut beğenmeyelim, İkinci Yeni şairleri, bugün hâlâ süren egemenliklerini oluştururken, Sezai Karakoç hariç, materyalist bir şehvetin müşterisi olmuşlar; bu rollerini de layıkıyla yerine getirmişlerdir. Haddi zatında o dönem Türk şiiri haritasının sınır boylarında nöbet tutmuşlar, dillerine doladıkları kendilerine mahsus bir parolayı açıkça terennüm etmekten durmamışlar, hadi bir spor lafıyla bağlayalım, maceralarında ofsayta düşmemişlerdir.
İkinci Yeni şairlerinin kendi kalemleriyle teşhir oluş serüvenlerinde tasvip edeceğimiz doküman unsurlarının yanı sıra, tepki göstereceğimiz, diğer bir ifade ile negatif bulacağımız unsurlar da olacaktır.
Kendisine dönük eleştirel bir okuma eylemi içinde bulunanları çelişkili bir hâle nasıl sürükler bir şair?
Birkaç numune sunacağız, örneklendireceğiz nâçar!