Bu çalışmada, harf inkılabı öncesindeki edebî geçmişimizle irtibat kurmak için öğrenilen Osmanlı Türkçesinin, bir nevi ‘tarihlerin özü’ konumundaki kısas-ı enbiya vesilesiyle öğretilmesi hedeflenmiştir. İlk insan ve ilk peygamber olan Hazreti Âdem ile başlayıp insanlığın ortak geçmişini anlatan kısas-ı enbiyalar, tarih ve medeniyet kavramlarını anlamak bakımından oldukça önemlidir. Zira tarihin görünür hâli olan medeniyetler varlıklarını, peygamberlerin getirdiği vahiy ışığına borçludur.

Nitekim insanlık tarihini medeniyetler tarihi olarak gören ünlü tarihçi ve düşünür Arnold Toynbee, büyük medeniyetlerin arkasında büyük dinlerin bulunduğunu söyler. Çalışmanın teknik boyutunda Arap harflerinin Türkçe sesleri karşılama usulü sistematik örneklerle izah edilirken, içeriğinde ise Ahmed Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ’sı temel alınmıştır. Geçmişle irtibat kurma düşüncesiyle başlayıp bir gelecek yolculuğuna dönüşmesi umulan çalışmamız, okumayı teşvik edici görseller, Arapça-Farsça unsurlara dair bilgiler ve yazı alıştırmaları eşliğinde sunulmuştur.