Ahkam
Ahkam
Her sokakta bir yalnızlık birikir.
Ve her çocuk, bazen kendi sesini bile duyamayacak kadar susar.
Ferzan…
Sıradan bir mahallenin sıra dışı çocuğu.
Ne sıraya oturduğunda görünür, ne konuştuğunda duyulur.
Ama bir sabah… Bir kahkaha duyar.
Ve o ses, onun içindeki binlerce suskun kelimeyi uyandırır.
Ahkâm, büyümeyen yanlarımızın romanı.
Sadece yoksullukla değil, gururla savaşan bir çocuğun iç sesiyle
örülmüş bir hayat hikâyesi.
Taşın altına saklanan köpekler, cam kenarında unutulmuş bakışlar,
öğretmenlerin bakmadığı gözler…
Ve bir gün bir kıza verilen bir isim Umay.
Bu roman, büyümekten çok, kırılmayı anlatıyor.
Çünkü bazı çocuklar yaş almaz.
Yalnızca derinleşir.
Ve bazı hikâyeler yüksek sesle değil,
fısıltıyla başlar.
Ama bir kez duydun mu…
Bir ömür susmaz.