Yeni kelam ilminde yeni bir yol izlenmiştir. Düşünürlerin görüşleri ve eleştirileri devamlı göz önünde tutulmuş; onlardan İslam’ın esaslarına uygun olanlar delillere dayalı olarak kabul edilmiş, uygun olmayanlar da yine delilleriyle birlikte reddedilmiştir. Bütün ilimlerde egemen olan metodoloji kurallarına uyarak İskolastik savunma yerine metot dairesinde savunma yapmayı benimsemiştir.

Böylece, hem sûrî mantığı hem de maddi mantığı elde tutarak imkan koşulları için sûrî mantık kurallarına, gerçekleşme koşulları için de maddi mantık kurallarına bağlı kalmıştır. Yeni kelam ilmi son dönemler kelam âlimlerinin kelamı gibi Yunan felsefesi ile karışmamış, belki, gerektiğinde Batı felsefesi ile aynı yönde yürümüştür. Tabiat ve feleklerle ilgili konuları, son dönemler kelamında olduğu gibi, ele almamıştır.

Din düşmanlarının ortaya attıkları şüpheler, onlar için doyurucu ve iyileştirici olan bir yol ile savunulmuştur.