Ülkemizin yetiştirdiği en önemli İslâm felsefecilerinden Prof. Dr. Bekir Karlığa’nın “varoluş hikâyesi” Adıyaman’ın Besni ilçesinde başlıyor. Çok küçük yaşta Urfa ve Diyarbakır’daki medreselerde sarf ve nahiv öğrenen, ilkokul diplomasını dışarıdan alıp Maraş İmam Hatip Okuluna giren ve henüz lisedeyken Arapça kitaplar tercüme etmeye başlayan Bekir Hoca’nın hayatı hep çalışma, zorluklarla mücadele etme ve insanlığa faydalı işler üretme üzerine bina edilmiş.

Lisedeyken tercüme etmiş olduğu kitabını Maraş’ta nasıl yayımladı?

Seyyid Kutub’un tefsirini tercüme etmiş biri iken onu felsefeye iten ne oldu?

Amacı felsefeyi “yıkmak” iken onu felsefe hocası yapan neydi?

Felsefe bölümünü okurken aynı anda felsefede doktora yapabilmesi nasıl mümkün oldu?

Eğitimine devam ederken nasıl vaizlik yaptı, yayınevi açtı ve 16’şar ciltlik iki tefsiri tercüme etti?

Neden tutuklanma tehlikesi yaşadı?

Yurt dışında hangi ülkelerde neler yaptı?

Başbakanlık başmüşaviri iken hangi başarılara imza attı?

Onun hangi çalışması 45 ülkede milyonlarca insan tarafından ilgiyle izlendi?

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü almasını sağlayacak neler başardı?

Bunun gibi onlarca sorunun cevabı bu nehir söyleşide…