Dört yılı aşkın bir çalışmanın ürünü olan Bakara, Kur’ân-ı Kerim çalışmalarının ikincisi olarak çıktı. Kur’ân-ı Kerim çalışmaları serisinin ilk çalışması olan Ey İnsan çok büyük ilgi gördü ve üçüncü baskısını yaparak yeni kitap için büyük bir beklenti oluşturdu.

Bakara suresi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Medine’ye hicret etmelerinden sonra inen ilk sûredir. Bakara sûresi için âlimler; Kur’ân’ın zirvesi el-Bakara sûresidir. Kur’ân canlı bir cisme benzetilecek olursa Fatiha başı, el-Bakara gövdesinin en önemli kısmı, diğer sûreler de başka uzuvları, cihazları, kol ve bacakları derecesindedir, demişlerdir.

Bakara suresinin ilk on ayetinin çalışması olan bu kitabın çok büyük bir bölümünü namaz oluşturmaktadır. İlk on ayetin içinde Kitabın manası, Hidayetin anlamı ve korunup sakınan takva ehli için Kur’ân’ın nasıl bir kılavuz olduğuna dair tasavvufî açıklamalar mevcuttur. Büyük mutasavvıfların yorumlarıyla derlenmiş olan bu çalışma; gayba iman, abdest, namaz, infak gibi konular derinlemesine incelenmiş, okuyucu için bir kaynak eser olması amaçlanmıştır.

“Elif, Lâm, Mîm.

Hayat, ilim, hikmet…

Yaradılışın başlamasıyla dirilen insan, ilmini hikmete çevirip Allah’ı her baktığı yerde görmek her işittiği seste duymak derecesine ulaşınca, yaşadığını anlar, idrak sahibi olur. İşte başındaki üç harfle dahî Kur’an’ın mânâsını özetleyen yüce sûre BAKARA bizi tevhîd’e götüren putlarımızı kırarak hâkim (hikmet sahibi) olmayı öğreten Rabbî sûredir”.