Babam ve Hiç
Babam ve Hiç
Gece yarısı çalan bir telefon…
Mustafa’nın yıllardır unuttuğunu sandığı babasının sesi, birden tüm geçmişiyle birlikte kapısını çalar. Yarım kalmış cümleler, suskunlukla örülmüş yıllar ve çocuklukta açılan yaralar yeniden kanar.
Babam ve Hiç, bir oğlun, yıllar sonra babasıyla yüzleşme hikâyesi… Öfke, hüzün, özlem ve affetmenin sancılı yolları arasında, Mustafa’nın içsel yolculuğu okuru da kendi babasıyla, kendi “hiç”leriyle karşı karşıya bırakıyor.
Bu roman, sadece bir baba-oğul hikâyesi değil; aynı zamanda suskunlukların en ağır yük olduğunu hatırlatan derin bir hesaplaşma.
Her sayfasında içinize dokunacak, her satırında kendi yarım kalmış hikâyenizi bulacaksınız.
“Bazen bir kelime, yılların sessizliğinden daha yüksek sesle çığlık atar…”