Uzaktaki Aşık
Uzaktaki Aşık
Yaşanılan hayat bir özettir. Koca bir ömür anlatırsın ama aslında kısa bir ömürdür. Bir şekilde karşılaşılan iki kişinin hayatı bir yerde kesişir. O karşılaşma anı unutulmazdır. Bir ömür sürmesini hayal edersin. Candaş ve Marta’nın karşılaşması da böyleydi. Buluştukları o an, onlar için unutulmazdı. Marta, uzun zamandır böyle bir duygu yaşamamıştı. Hayatının akışı değişmişti. Candaş da aynı duygular içinde tekrar hayata tutunmuş, geleceğe umutla bakmanın hayalini Marta ile kurmuştu. Belki de yaşadığımız kader kendi tercihimizdi. Sürekli hayatın bize gülümsemesini bekleriz ama karşımıza bizi gülümsetecek biri çıktığı zaman onun kıymetini anlayabilecek miyiz? Asıl mesele gerçekten kaderimize razı mıyız? Ya da razı olduğumuz kaderi mi yaşıyoruz?
İki kalbin yan yana gelmesi için yakın olmaları mı gerekiyor? Ya da dil, din, ırk, ülke, uzaklık ve yakınlık fark etmeksizin sevdiğin için bahaneler yok edilebilir mi? İşte bu kitap, Marta ve Candaş’ın o güzel aşkını anlatıyor. Marta her şeyi bırakıp Candaş’ın yanına gidebilecek mi? Candaş onu vazgeçmeden bekleyecek mi? Slovakya’da başlayan bu büyük aşk, Türkiye’de son bulacak mı? Duygularıyla yaşayan bir adamın o yüce yoğun duygusuna Marta karşılık verebilecek mi?