ed-Darrâu / ed-Durru / ed-Dararu / ed-Darru
الضَّرُّ / الضَّرَرُ / الضُّرُّ / الضَّرَّاءُ
Bu dört masdar arasında önemli farklar vardır.
Bunların Kur’ân'da geliş şekillerine hızlıca bir göz attıktan sonra aralarındaki başlıca farkları şöyle özetleyebiliriz:
الضَّرُّ
لك (Lâ yemliku/sahip olmaz) şeklindeki fiil gelmiştir. Böylece Allah'tan başkasından zarar gelmesi olumsuzlanmıştır, zarar vermek sadece Allah'ın elindedir.
الضَّرَرُ (ed-Dararu): Dâhîlî bir zarardır. Kişinin vücuduna, içine isabet eder, irâdî değildir. Başına böyle bir zarar gelen kişi şer‘an mazurdur.
الضُّرُّ
س (mess) fiili vardır.
Bunun için الضُّرُّ şeklindeki zarar, elem ve musibet bakımından الضَّرَّ şeklindeki zarardan daha şiddetlidir. Allah'tan başkasından soyutlanmıştır. Sadece Allah'ın elindedir.
الضَّرَّاءُ
اء (es-Serrâu, en-Naʿmâu, el-be’sâu) gibi mutluluk, bolluk, nimet manasındaki mukabillerine ait hallerle birlikte geçmiştir.
Bu dört masdar her ne kadar aynı sülasi fiilin masdarı olsa da müradif değildir ve Kur’ân'da aynı manayı ifade etmek üzere gelmemiştir. Her birinin kendine has bir hali, bir manası, bir delâleti ve siyakı vardır.
Bu da mu‘ciz Kur’ân'ın dikkatli kullanımının, mekanına münasip kelimeleri seçmesinin, aynı kökün ve aynı siğanın türevleri bile olsa harekelerdeki farklılık dolayısıyla hiçbir kelimenin diğerinin yerini tutmadığının apaçık delilidir.