Bu kitap, kürsüde sözün hakkını veren, mihrapta duruşuyla istikamet gösteren, hayatın her alanında varlığını hissettiren ama adı çoğu zaman anılmayan din görevlilerinin hikâyesine ışık tutuyor. Kimi zaman “sessiz kahraman” olarak anılan, kimi zaman da “sessiz yığınların sesi” denilen bu fedakâr insanların görünmeyen emeklerini, duyulmayan mücadelelerini ve unutulan fedakârlıklarını gün yüzüne çıkarıyor.

Camilerin ötesinde, sokaklarda, evlerde, hastanelerde, köy yollarında hizmet eden; bir çocuğun duasında, bir yaşlının gözyaşında iz bırakan bu insanlar, aslında bir toplumun manevi omurgasını sessizce taşıyan kahramanlardır. Bu eser, onların izini sürerken sadece bir meslek grubunu değil, bir adanmışlık halini anlatıyor.

Her sayfasında gerçek hayatlardan izler taşıyan, kimi zaman hüzünlendiren kimi zaman umutlandıran bu anlatılar, okuyucuya din görevlilerinin görünmeyen yönünü tanıtmayı hedefliyor. Unutulanı hatırlatmak, görünmeyeni görünür kılmak ve bir nesle bu büyük hizmetin izlerini aktarmak için…