Kendisini iyi tarif etmiş, kimlik konusunda tereddütlerini aşmış, kimlik unsurlarını berrak izahlara kavuşturmuş bir toplumun dünya insanlığı arasında kendi yerini bulması, müstakbel meseleleri daha baştan bertaraf etmesi imkan dahiline girmektedir. İlişkilerde kriterler aydınlandıkça da daha emin bir gelecek tasavvuru mümkün olabilmektedir.

Bu çalışmada önce Türk kimliği bahsi ele alınmış, devamında da ilgi ve tesir alanı gayet geniş fikir adamı Yahya Kemal’e paralel bir yürüyüş tercih edilmiştir. Kimlikle alakalı bu sürecin yakın tarihteki seyri ve toplumsal yansımaları da ilgili neşriyatla bağlantılı olarak işlenmiştir.

Maksadın ne derece hasıl olduğu hususunda takdir zamana ve okuyucuya aittir.