25 yılı aşan çocuk eğitimi, gelişimi, psikolojisi deneyimimin ve bende çok özel bir yeri olan oyun bilgimin bu eserle geniş kitlelere ulaşması beni umutlandırıyor. Oyunun biz yetişkinlerde özlemle ve özenerek hatırlanan bir yeri olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin hayatlarında benzer bir yer edinmesini arzu etmekle birlikte ya oyunu onların hayatına nasıl dahil edebileceğimizi bilemiyoruz veya modern hayatın koşturmacası içinde ona yer veremiyoruz. Zaman zaman başarı kaygılarımız oyunun varlığını çocukların hayatından söküp atıyor. Oyun üzerine fazlaca düşünmüyor da olabiliriz. Bu kitapla, oyunun bir hak olarak idrak edilmesinin önündeki engeller ne olursa olsun, önce kendimizde oyunun anlamını keşfetmek sonra çocukların oyunlarını anlamlandırmak için oyun üzerine bilgimizi arttırmayı hedefledik. Ebeveynler, araştırmacılar, akademisyenler, öğretmenler ve oyuna ilgi duyan tüm okuyucular (ve oyuncular) için bu kitabın bir başvuru kaynağı olmasını dilerim. Kitabı tavsiye edip etmeyeceğinizi soranlara “O kitap mı? Çocuk oyunu canım!” demeyi unutmayın.

“Oyunu tanımlamak ve anlamak oyun için alan açmanın ön koşuludur. Ancak ve ancak oyunun ne olduğunu bilen ve onu anlamaya yönelen kişiler oyuna önem verir. Oyunu anlamaya çaba gösterenlerimiz oyunu hayata katar. Oyunun var olabilmesi bazen kendiliğindendir. Çoğunlukla oyuna zaman, mekân ve yetişkinlerin oyuna karşı olumlu bakışı oyunun var olabilmesine fırsat verir. Oyun oradadır ve orada değildir. Ama hep vardır. Gıdıklanmayı, yüksek bir kaldırımı, dolaptan çıkartılan tombalayı, fırfırlı bir eteği, havanın aydınlanmasını, en nihayetinde davetkar bir bakışı bekler.”

Mine Göl-Güven

Yazılarıyla kitaba katkı veren yazarlarımız: Mine Göl-Güven, Zehra Kaplan, Gizem Alvan, Sena Tepebağlı, Burcu Şanlı Karmaz, Pelin Soydan, Güneş Ezgi Demirci, Büşra Gündeş Orman, Büşra Karga, Hatice Kılavuz Doğan