Eski tanrılar huzursuzlanıyordu. Kadim kötülük harekete geçmişti. Yaklaşan fırtına önlenebilecek miydi ?

Geçimini yasa dışı işlerle sağlayan Casia Greythorne’un şu hayatta önemsediği birkaç şey vardı; biri, kralın sırlarını deşifre edeceği görevini tamamlamak, diğeri de annesi gibi gördüğü ve onu yetiştiren kadını düştüğü salgın hastalığın pençesinden kurtarmaktı. İmparator-Kral ortalığı kasıp kavuran salgın hastalığın kökenini ve tedavisini araştırmasını emrettiğinde teklif edilen büyük ödüle karşı koyamayan Cas, kralın sağ kolu kibirli ve gizemli Komutan Elander’la çalışmayı kabul etmişti. Yıllardır krallığı etkisi altına alan hastalık yüzünden ölü sayısı gittikçe artıyor, tuhaf yaratıklar diyarları ele geçiriyordu. Cas ve Elander birbirlerinden ölesiye nefret etse de krallıklarını korumak için birlikte çalışacak, imparatorluğun sırlarını ortaya çıkaracak ve Yüce Tanrıların sürgündeki hizmetkârları olan Düşmüş Ruhların ilahi büyüleriyle tanışacaktı. Krallığın kuytularında kadim bir kötülük gizleniyordu. Ve bu kötülüğe uzun süre dayanamayacaklardı.