Zaman hızla geçti… Peki, şimdi ne yapmalı?

Kırklı ya da ellili yaşlara geldiğinizde, hayatın yarısında birden kendinizle karşılaşırsınız…ve şaşırırsınız. Dışarıdan her

şey akmaya devam eder: işler, ilişkiler, sorumluluklar. Ama içeride bir şey yavaşlar. Bir iç ses sorar: "Ben buraya nasıl

geldim?" Bu kitap, o sesi duyanlara sesleniyor.

Barbara Bleisch, sizi hiçbir şey olmamış gibi davranmaya zorlamıyor, Simone de Beauvoir’dan Dante’ye,

Kierkegaard’dan Tolstoy’a kadar pek çok düşünür eşliğinde kendinizi keşfetmeye, geride kalan yıllara dürüstçe

bakmaya davet ediyor. Orta yaşın bir bilgelik dönemi, yaşamı yeniden şekillendirme imkânı olduğunu hatırlatıyor.

Pişmanlıklar, ertelemeler, yol ayrımları… Hepsi bu hikâyenin bir parçası. Ama aynı zamanda yeni ihtimaller de var:

Farklı yaşama biçimleri, yeni bağlar, daha sade sevinçler, daha sahici kararlar.

Belki ilk kez bazı sorular sormaya başlıyorsunuz ama kitapta hazır cevaplar yok. Kendi cevaplarınızı bulmanız için

size eşlik edecek bir yol haritası var. Yalnız olmadığınızı hissettirirken, geçmişle barışmanın, bugünü anlamanın ve

geleceğe sağlam adımlarla yürüyebilmenin yollarını gösteriyor. Sizi yaşamın akışı içinde kendinize daha çok

yaklaştırmayı amaçlıyor.

Bu kitap, yaşamın tam ortasında durup kendine bakan herkes için. Çünkü bazen sadece durduğumuzda ve baktığımızda

fark ederiz:

Yaşamın ortasında, biz varız.