Anılar, gerçek olmak koşuluyla, bilinen yazılı ve görsel kaynaklar dışında, dünü yarına taşıyan en değerli bilgi kaynağıdır. Önemli bir olayı açıklayabilir, bir yanlışı düzeltebilir, bir eksiği giderebilir veya akla takılan bir soruyu gündeme getirebilir ya da yok edebilir. Önemli ve doğru anılar eninde sonunda arayanını bulur ve görevini yapar.

İncelediğiniz “Güneydoğu Günlükleri” kitabım, Diyarbakır’da 1970 yılında başlayan, 2006 yılına kadar devam eden otuz altı yıllık dönemde neredeyse günlük notlar şeklinde yazdığım anılarımla ilgili bir anı/biyografi çalışmasıdır.

Özellikle o dönem ülkede yaşanan önemli sosyal/siyasal olaylar ve gelişmelerin yerel yansımalarını (Sıkıyönetim, Terör, Ekonomik ve Siyasal Krizler ve Körfez Krizi Dönemi gibi), yaşadığım zengin hekimlik anılarımı, aydın bir akademisyen gözüyle, olabildiğince objektif bir yaklaşımla kayda geçirmeye çalıştım.

Bu kitabın ismindeki “Siyah/Beyaz Anılar” tanımı özellikle kullanıldı. Bu bölgede; iyi ve kötü, sevinç ve üzüntü, doğru ve yanlış, güzel ve çirkin, komedi ve drama her dönem siyah ve beyaz anılar olarak yaşandı. Kitabı oluşturan üç bölümde de siyah ve beyaz anılar değişik oranlarda kendine yer buldu.