“Hava çok soğuk, üşürsünüz, sakın göle girmeyin yavrum.”

Bir anne ikiye bölündü. Biri ölen çocuğunu gömüyordu, diğeri yaşayanı affedemiyordu.

Olcay Çetin Öz’ün kaleminden çıkan roman, adalet kavramının duvarlarına çarpa çarpa büyüyen bir kadının iç yolculuğunu anlatıyor.

Genç bir avukat olan Aydan’ın ilk davası, bir çocuk cinayeti. Ama asıl çöküş, mahkeme salonunda değil, kendi geçmişinde saklı.

Bir çocuk öldü. Diğeri yaşadı ama affedilmedi. Annesinin kucağında yalnızca bir ceset değil, adaletsizliğin ağırlığı da vardı. Geride kalanlar yıllarca o mezarda tutuklu kaldı.

Ama tüm acılara rağmen, mutluluk hâlâ gülümseyen bir bebek yüzünde, sevdiklerinin sesiyle dolan güneşli bir evin eşiğinde ve adalet uğruna atılan bir adımda saklıydı.

Adaletsizsiniz, yalnızca bir hukuk hikâyesi değil, anne babaların vicdanıyla şekillenen geleceğin hikâyesidir.

Çünkü bazen gerçek ceza mahkemeden değil, evin içinden gelir.

“Adalet, sizsiniz.”