Günümüzün haz ve hız çağında sosyal medya artık pek çok insanın hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Dijital âlemin sanal büyüsüne kapılan modern insan, denetimsiz özgürlüğün yeni dünyasına adım atarken gerçek benliği ile yeniden kurguladığı sanal benliğin arasında kalarak kendine yabancılaşmaktadır. Sosyal medyanın insanların beğenilme, takdir edilme, onaylanma, sosyalleşme gibi ihtiyaçlarını karşılamayı vadettiği dijital çağda bireyler, benliklerini sanallığın ve gerçekliğin kesişim kümesinde yer alan kriterlere göre yeniden inşa etmektedirler.

Dinin kontrol alanından çıkan modern insan, dinin yüklediği sorumluluklardan uzaklaşmanın verdiği sınırsız özgürlük ve haz arayışını sosyal ağların sağladığı yeni imkânlarla gidermeye çalışmaktadır. Sosyal medyanın sunduğu tüketim kültürünün hegemonyasındaki bireyin kendi özünü bulması ve dengeye ulaşması için dinin insana sunduğu anlam dünyasına yeniden adım atması, dijital bağımlılığın yarattığı çıkmazın ötesine geçerek gerçek yaşamın kapılarını aralaması gerekmektedir. Bu kitap sosyal medya bağımlılığı ile benlik algısı arasındaki ilişkide dini yönelimin nasıl deneyimlendiğini; diğer bir deyişle dijital kültürün etkisi altında yetişen gençlerin benliklerini ve dini yönelimlerini nasıl şekillendirdiklerini din psikolojisi perspektifinden inceleyerek ele almaktadır.