Deli Ağustos
Deli Ağustos
Senden sana olan bir yolculuktur; Deli Ağustos…
Her biri…
Mavi bir sabahtan kalan,
Uçucu, kırılgan, delişmen bir ağustos göğünün altında yüzlerinin yitik duvarlarına vurup, tekrar göğe yükselen ılık havayı hissettiler. Aheste akan nefeslerinin seslerini dinlediler.
Düşleri umutları ile kol kola yürüdü; boz bulanık.
Sonra bahar dalları geçti başlarının üstünden; içlerinde rüzgârın uğultusu… Yaşadıklarına ve yaşayacaklarına durup bir mola vermişçesine, yaşama dair sert dokunuşlarla…
Koca bir şehrin kalabalığında öykülerini duyurdu anıları; tüm gürültüsüne ve her şeye rağmen sessizliğin ortasından…
Gıcırtılı yeşil bir kalemin, nazlı bir kâğıt üzerine “beni anla” çığlıklarının atıldığı; zafere özlem cümlelerinin yazıldığı o ruh haliydi onlar…