Bu kitap, eleştirel kriminolojinin bir alt dalı olan ve “temel düzeyde hem sıradan insanlar hem de devlet ve kurumlar tarafından insanlığa, uzay dahil çevreye ve insan olmayan hayvanlara verilen zararlar hakkında yapılan çalışmalar” olarak tanımlanan yeşil kriminoloji hakkında Türkçe literatürde yazılmış öncü ve en kapsamlı çalışmalardan biri olma özelliğini taşımaktadır. Çalışmanın teorik zemini, Dünya’dan ve Türkiye’den yaşanmış örnekler ile desteklenmektedir. Çevreye verilen zararların “suç” olarak belirlenmelerinin ya da belirlenmemelerinin altında yatan insan merkezci, türcü, cinsiyetçi, ayrımcı ve sınıf temelli dinamikleri inceleyen yeşil kriminoloji aynı zamanda bu suçlarla mücadele eden ulusal ve uluslararası kurumları ve bu kurumların başarılı ya da başarısız olma durumlarının altında yatan sebepleri de irdelemektedir. Eserde, yeşil kriminoloji ile kamu yönetimi disiplini bir araya getirilmekte ve çevreye karşı işlenen suç ve kabahatler ile mücadele etmekle görevli olan ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların hangileri olduğu kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Kurumların ve kamu görevlilerinin yozlaşma ve organize suç örgütlerinin faaliyetlerinden korunmalarının çevre suçları ve kabahatlerinin önlenmesinde ayrıca bir önemi olduğunu ortaya koyan bu kitap, kamu yönetimi disiplini ve çevre koruma arasındaki güçlü bağı bir kez daha vurgulamaktadır. “Yeşil Kriminoloji ve Türkiye, konuların salt tanımı ve tanıtımı ile yetinmeyen, türlü yönlerden değerlendirilmelerine de yer veren değerli bir bilimsel çalışmadır. Bugüne değin yeterince ele alınmış olmayan bu akademik çalışma ürününün, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Çevre Politikaları gibi konuların okutulmakta olduğu Yüksek Öğretim Kurumlarımızda çok yararlı bir kaynak olarak elden düşürülmeyeceğine inanıyorum.”

Prof. Dr. Ruşen KELEŞ