Dünyada içeriği en çok araştırılan kitap olan Kur’an-ı Kerim’in insanlığa tebliğinin üzerinden 1415 yıl geçmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki en büyük ve en önemli sır olarak kalan konu ise surelerin başında yer alan “Hurufu Mukattaa Heceleri”nin ne anlama geldiğidir. “Elif, Lam, Mim, Ra, Nun, Ha, Ayn, Sin, Kaf, Ya, Ta, Sad” kesik hecelerinin gerçek anlamı ve amacının ne olduğu tespit edilememiştir. “Sırdır, şifredir; Allah’tan, Cebrail’den, Peygamber’den başka kimse bilemez, anlaşılmaz ve anlaşılması da asla mümkün kılınmamıştır…” gibi yorumlardan başka bir şey elimizde bulunmamaktadır.

Bugüne dek sır kalmış bu konu dünyada ilk defa tüm ayrıntılarıyla birlikte bu eserde okuyucuya sunulmuştur. “Hurufu Mukattaa” mutlak değere sahip bir ruh mühendisliğinin ispatıdır. En yukarı mutlak âlemden en aşağı derecedeki madde âlemine kadar Allah ve varlık ilişkisinin ilmi ledün alanındaki hakikat yazılımıdır.

İddialı gibi görünse de artık şu kesindir:

“Hurufu Mukattaa Şerhi” okunup öğrenildikten sonra Kur’an-ı Kerim’e bakış ve anlama isteği artık kesin olarak değişecektir. “Hurufu Mukattaa Şerhi”nden sonra tüm tasavvuf ekollerinin, manevi ya da din eksenli anlam arayanların, her türden bilimsel inceleyicilerin bakış açıları daha da gelişecektir.

“Hurufu Mukattaa” konusuyla birlikte dünyada ilk defa keşfedilmiş şu üç ayrı devrimsel keşif de eserde yer almaktadır:

• Kur’an-ı Kerim’de 28’li ilahi bir tertiplenme sisteminin mevcudiyeti,

• Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerin beyindeki işitsel ve görsel zekâ sonuçları, ruhun olgunlaşma seyrindeyken hareketlendiği manevi yükselişlerin, inişlerin, seyir ve tanıklıkların çizimleri,

• Kur’an-ı Kerim’deki “dörtlü gruplanma” dereceleri ve buna ait çizelge.

“Bu Kitap’ı da sana; her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik…” (Nahl/89)

Andolsun, bu Kur’an’da insanlar için biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk… (Kehf/54)