Hristiyan dünyasının iki ana merkezinden biri olan İstanbul’un 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi, Batı’da büyük bir paniğe sebep olmuştur. Türk/İslam tehlikesi algısı Hristiyan Avrupa’da, bu olayla birlikte zirveye ulaşmıştır. Hristiyan dünyasının dini lideri olarak özellikle papalık, bu tehlikeyi bertaraf etmeyi kendisi için bir görev kabul etmiştir.Papa II. Pius, acilen Hristiyan hükümdarları Mantua’da toplayarak onları, Türkleri İstanbul’dan atmak için bir Haçlı seferi düzenlemekle görevlendirmiştir. Fakat birbirleriyle mücadele eden ve kendi iç meseleleriyle meşgul olan hükümdarlar, bu projeye ilgi göstermemişlerdir.

Nihayet bütün teşebbüsleri sonuçsuz kalan ve derin bir hayal kırıklığı yaşayan II. Pius, bunun da etkisiyle radikal bir karar alarak Fatih Sultan Mehmet’e uzun bir mektup yazmıştır. Papa, mektubunda, sultandan Hristiyanlığı kabul etmesini talep etmekte ve onu ikna etmek için olağanüstü bir çaba harcamaktadır. Din değiştirmesi hâlinde sultanı Doğu Roma imparatoru olarak tanımayı vaat eden papa, böylece onun sadece doğuya ve batıya hükmetmekle kalmayıp dünyanın en güçlü hükümdarı olacağını da iddia etmektedir.