382 yılında Roma İmparatorluğunun Kommagene eyaletinin Germanekiea (Maraş) kentinde doğan Nestorius, dönemin iki büyük ekolünden biri olan Antakya İlahiyat Okulu’nda eğitim gördü. Buradan mezun olduktan sonra Antakya merkezde bulunan bir kilisede din adamı olarak göreve başladı. Üstün zekâsı ve insanları etkileyen hitâbet gücüyle İmparatorun da dikkatini çekti.

Ölen İstanbul Patriği Sisinyos’un yerine 10 Nisan 428 yılında İmparator II. Theodosius tarafından yeni patrik olarak atandı. Bundan sonra Nestorius için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

İsa’nın, biri ilâhî, diğeri de beşerî olmak üzere iki ayrı doğaya sahip olduğu ve Meryem’in tanrı anası olmadığı şeklindeki görüşleri onunla aynı fikri paylaşmayanların tepkisini çekti. İskenderiye İlahiyat Okulu’nun başında olan Cyrill de Nestorius’u patriklikten indirmek için elinden geleni yaptı. Sonuçta I.

Efes Konsili’nde Nestorius ve taraftarları aforoz edildi. Bu süreçten sonra Nestorius’un öğretisi etrafında kenetlenenler bağımsız bir kilise olmayı başardılar. V.

yüzyılda ortaya çıkan bu hareket günümüze kadar varlığını devam ettirdi ve çeşitli toplulukları etkiledi. Bu kitapta resmî bir kilise şeklinde teşekkül etmiş olan ve ayrılmış Doğu Kiliseleri arasında müstesna bir yeri bulunan Nestûrî Kilisesi doğuşu, inanç esasları, ritüelleri ve tarih boyunca yayıldığı coğrafyalar itibariyle ele alınacaktır. Bu çalışmanın amacı Nestûrîlik hakkında bütüncül bir yaklaşım ortaya koymak ve alana mütevâzi bir katkı sağlamaktır.