SEYİR
SEYİR
Ne idik, ne olduk?
Şair Hüseyin Emirosmanoğlu, üçüncü şiir kitabında okurunu, gönül dilinden başlayıp hayatın en ince tellerine dokunan bir seyir yolculuğuna davet ediyor. Bu sadece bir şiir kitabı değil; bir coğrafyanın yorgun vicdanıyla yapılan dertleşme, yitirilen değerlere yakılan bir ağıt ve en önemlisi sözden fakir bir ozanın kalemiyle göğsümüzün en derininden kopan bir çığlık.
İçinizde bir yerde hala doğruluk kalıyor ve vicdanlarda bir sızı hissediyorsanız, bu dizelerde kendinizi bulacaksınız. Yazar, bir yandan Gazze’den kopan acı çığlığı dinlerken, bir yandan gurbetin elinden inleyen gönlünün hasretini dile getiriyor. Feleğin tokadına meydan okuyan mısraları, çocukluğunun çamurlu sokaklarından ve Karadeniz yaylalarından getirip önümüze seriyor.
Susmanın zamanı geldi diyenlere inat, o arsız kaleminin gemini tutamıyor ve “hakikat hilafa güler de geçer” diyerek fani dünyanın yalanına bir kez daha isyan ediyor. Bu eserde, dertlenmelerden ozanca yakarışlara, oradan da insana dair en alengirli gerçeklere uzanan didaktik bir şiirle karşılaşacaksınız.
Sazı sustuğunda bile sözü baki kalmak isteyen bu ozan, yorulduğu bu çağdan sessizce gelip geçerken , size sadece bir soru soruyor:
“Bilenler çekiyor elbet zahmeti, dokunsan yaşımız gözde Sümmani.”
Şimdi, bu dertli seyirde ona eşlik etme sırası sizde.