İnsan doğduğu zaman, bir imtihan yurdu olan bu dünyaya giriş kapısından adımını atmış olur. Kendisi için belirlenen süre bittiğinde hayatı sona erer ve ebedî bir âleme göçer. Göçtüğü o ebedî yurttaki durumunu, dünya imtihanının neticesi belirler.

Zira dünya, âhiret yurdunun tarlasıdır. Mümin ise istikamet üzere bir hayat yaşarsa, bu imtihandan alnının akıyla çıkar ve ölüm onun için bir vuslat olur. İşte bu hakikatlerin en güzel ve en doğru şekilde açıklanması için İmam Süyûtî’nin kaleme aldığı Vuslat Sevinci isimli eser, hacim itibariyle küçük ancak konuyla ilgili bir müslümanın ihtiyaç duyacağı bilgileri ele alması yönüyle oldukça önemlidir.

Arapça aslından titiz bir çalışmayla tercüme edilerek hazırlanan kıymetli eser, ölümün fazileti, ölümden sonraki güzellikler, ölülerin birbiriyle görüşmesi, berzâh âlemi, kabrin mümini selâmlaması ve müminin kabirdeki sevinci gibi başlıklarla öne çıkmaktadır.