Ödünç Alınmış Bir Şey
Ödünç Alınmış Bir Şey
Ellerim dolanıvermişti rengi ayçiçeğini anımsatan kıvırcık saçlarına. Parmaklarımı geçirmiştim buklelerinin arasından, oyunlar oynuyordum. Rüzgârın teninden geçerken bıraktığı kokuyu beynime iyice kazımak, ezberlemek ve sindirmek için nefesimi tutuyor, o tadı kaybetme korkusuyla gönülsüzce nefes veriyordum. Neydi bu beni sarhoş eden? Lavanta mı? Kiraz çiçeği…
Papatya?
Ah, Elise…
Yazmadığım yazamadığım anlamına gelmez.
Seninle ilgili, özellikle akşam üzeri serinliğinde aklıma düşen ve ne yaparsam yapayım düşlerimden silemediğim, yaşamamızı istediğim anları… Rüyalarımı, geleceğimizi… Mesela öpmek istediğim boynunu… Elise, yazmadığım yazamadığım, yapmadığım yapamayacağım ve söylemediğim sözler de hissetmediğim anlamına gelmez.