“Kültür sorunu bağımsızlığın en önde gelen boyutudur. Afrikalı yöneticilerin çoğu fark edemediler. Her gerçek bağımsızlığın onunla başlayıp bittiğini kestiremediler. Eğer ulusal bir bilinciniz yoksa, istediğiniz kadar bayrağınız, istiklal marşınız Birleşmiş Milletler’de koltuğunuz olmuş neye yarar?” (Burkino Faso’lu tarihçi Joseph Ki-Zerbo)

Uygarlıklar merkezi, medeniyetler beşiği Mezopotamya’yı hepiniz bilirsiniz. Ama bilmeyenler de var. Mesela, M.Ö. 5 yüzyılda yaşamış olan Ünlü Tarihçi Herodot, bu Mezopotamya’yı bilmez. Bilmediği için de bütün eseri boyunca Mezopotamya’dan bir kere bile söz etmez.

Batı Anadolu'daki Sardes'den başlayarak Güney Mezopotamya'daki Kunaksa'ya kadar varan ve burada Krala, yani Artakserkses'e karşı verilen meydan savaşına” katılan ve “Onbinlerin Ricatı” isimli kitabı yazan Ksenophon’da bu Mezopotamya’yı bilmez.

Miladi yıllarda yaşayan “Yunan” coğrafyacı Strabon’da bu ünlü Mezopotamya’yı bilmediği için bu Mezopotamya konusunda hiçbir şey yazmaz. Adını bile anmaz.

Mezopotamya’yı boydan boya fethettiği bildirilen Makedonyalı İskender de bu Mezopotamya’yı bilmez. İşte tam olarak bu nedenle “İskender’in halefleri burayı Selefki İmparatorluğuna kattıklarında (Mezopotamya) haritalarda şaşkınlıkla arandı” diye yazar G. Messadie.

Peki nerededir bu ünlü Mezopotamya diyorsanız eğer, sizi satır aralarına bekliyoruz…